* “Tüm parasını okul yapımı için bağışladı”
Gürkay Gündoğan/Zonguldak, (DHA) 23 Aralık 2009
Zonguldak’ta memur olarak çalıştığı Türkiye Taşkömürü Kurumu’ndan (TTK) emekli olan 67 yaşındaki Yılmaz Yavuz, yaşamı boyunca biriktirdiği 1 milyon TL’yi eğitime bağışladı. Yavuz, yaptıracağı okulun protokolünü imzalarken ağladı: TTK Eğitim Daire Başkanlığı’nda eğitim uzmanı olarak çalışan ve 2002 yılında emekliye ayrılan Yılmaz Yavuz, iş hayatı boyunca biriktirdiği 1 milyon TL’yi eğitime bağışladı ve “100. Yıl İlköğretim Okulu”na yaptırılacak 80 derslikli ek binanın protokolünü Vali Erdal Ata ile imzaladı. Vali Ata’nın makamında imzalanan protokole göre, Yılmaz Yavuz’un babası Şükrü Yavuz’un adı da, 1943- 1945 yıllarında öğretmenlik yaptığı “Kilimli-Merkez İlköğretim Okulu”na verilecek.
İmzaların atılmasından sonra konuşan Vali Erdal Ata, bağış yapmak için ille de bir işadamı veya zengin olmanın gerekmediğini belirtti. Ata, “Emekli bir madenci var karşımızda. Yıllardır biriktirmiş ve okul için bağış yapıyor. Gerçekten duygulanmamak elde değil. Allah herkese böyle bir evlat nasip etsin. Bunun bir örnek teşkil etmesini temenni ediyorum. Hayırseverlerimizi okul yaptırmaya davet ediyorum” dedi.
Vali Ata’nın konuşması üzerine ağlayan Yılmaz Yavuz, “Çok duygulu anlar yaşamaktayım. Çok mutluyum. Hayalimi gerçekleştirdim. Babamın öğretmenlik yaptığı okula isminin verilecek olmasından dolayı mutluyum” diye konuştu.
* “Bir Türk, Nobel Tıp Ödülünü alacak”
Eyüp Can (Hürriyet, 26 Aralık 2009)
Eyüp Can, yukarıda başlığı belirtilen köşe yazısında, en geç beş yıl içinde, bir Türk bilimadamının “Nobel Tıp Ödülü” alabileceği bir projeyi konu ediyor; yazıda, Boğaziçi Üniversitesi’nde bir toplantı yapıldığı, bu toplantının hedefinin Türkiye’yi bir biyoteknoloji merkezi haline getirmek olduğu, bu düşünce ve teşebbüs için İshak Alaton öncülüğünde, İsveç, Norveç ve Danimarka’da yaşayan Türk iş adamlarının katılımıyla 1 milyar dolarlık bir fon oluşturulduğu, bu teşebbüsün şimdiden tıbbî araç-gereç alanında başarılar elde ettiği anlatılıyor..
İshak Alaton, önümüzdeki 5 yıl içinde bir Türk bilimadamının Nobel Tıp Ödülünü alacağını kuvvetle umduğunu belirtiyor, hatta o kişinin adını bile verebileceğini söylüyor.. Bu hususta şöyle diyor; “İsim verip diğer adayları yarıştan düşürmek istemem. Ben sadece şu kadarını söylüyorum, 5 yıl içinde Nobel Tıp Ödülü’nü bir Türk alacak. Ben kim olduğunu biliyorum ama o kendisini bilmiyor olabilir. Tek ricam ödülünü aldığında bu sözlerimi hatırlasın ve karşılığında bize Boğaz’da güzel bir rakı-balık ısmarlasın..”
* “Üstün zekâlı çocuğunuz varsa bu yazıyı mutlaka okuyun”
Gila Benmayor (Hürriyet,1 Ocak 2010, s:16)
Bu haberde, Türkiye’nin başarılı girişimcilerinden olduğu belirtilen ve daha önceki projelerinden övgüyle bahsedilen Alphan Manas’ın yeni bir projesi konu edilmektedir; Türkiyenin üstün zekâlı çocuklarını erken yaşlarda ortaya çıkarmak ve onların eğitimlerini garanti altına almak.. Bunun için, MENSA’nın Türkiye ayağı kurulmuş: MENSA “Üstün Zekâlılar ve Yetenekliler Topluluğu), 1946 yılında İngiltere’de kurulmuş ve 100 ülkede faaliyet göstermekte olan bir kuruluş.. 100.000’e yakın üyesinin olduğu, bu kuruluşa üye olabilmek için zekâ katsayısınızla (IQ) dünya nüfusunun %2’sine dahil olmak gerektiği ve Türkiye’deki üye sayısının ise 15 olduğu haberde belirtiliyor.
Alphan Manas’ın, kendisine başvuran çocuklara, 9, 10, 11 Ocak 2010 tarihlerinde, İstanbul, Ankara ve İzmir’de bir test uygulayacağı haberin devamında belirtiliyor. Bu hususta bilgi için ise, www.mensa-turkey.org adresi gösterilmiş. Bu çocuklar tespit edildikten sonra, “Türkiye Üstün Yetenekli Çocukları Eğitim Vakfı” devreye girecek ve bu çocuklara devlet ve özel sektörün katkılarıyla burs sağlanacak. Böylece hedefin, 2023 yılına kadar, bilim dalında Nobel ödülü alacak bir bilimadamı yetiştirmek olduğu ifade ediliyor.
* “Yardıma gittiği Peru’da hayatını kaybetti”
Selçuk Yaşar/İstanbul,(Hürriyet, 9 Ocak 2010, s:5)
Habere konu olan Hasan Ertürk, “Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı” (TİKA) ve “Kimse Yok Mu Derneği” için uluslararası yardım koordinatörü olarak çalışmakta; beş dil bilen Hasan Ertürk, Gazze ve Batı Şeria’da da yardım koordinatörlüğü yapmış.. 2007’de Peru’da meydana gelen ve 510 kişinin ölümüne neden olan 7.9 şiddetindeki depremin ardından yardım koordinatörü olarak Peru’ya gitmişti; en son ise, 2009 Kurban Bayramı’nda Peru’daki 3 bin çocuğa kıyafet ve gıda yardımı dağıtmıştı.
Hasan Ertürk (37), 1 Ocak’ta Peru’nun başkenti Lima’da hayatını kaybetti. Cenazesi İstanbul’a getirildi ve kılınan cenaze namazından sonra Kocasinan’daki aile kabristanlığında toprağa verildi..
Sadece temenni etmekle olmuyor; işte görülmek ve konuşulmak istenen Türkiye ve Türk insanı bunlar.. Bu insanları saygıyla anıyorum ve böyle insanların toplumumuzda daha çok olmalarını diliyorum..
No comments:
Post a Comment